...

beklenenlerin dudakları susmuş,
bizimkilerse kurumuş.
hep aynı rüyayı görmekten
gözlerim yorulmuş...
uyandığımda sonra
yine hepsi yalan olmuş!
beyazla demlenirken ve
tabi tahta karede yalnız otururken,
ahmet özhan hicaz seslendirirken
yalan değil,
pek kolay olmayacak seni unutmak derken
o günümün görüşü
yarınımın düşü yalan olmuş...
hatırlayamazken
son kelimeleri ve hadiseleri,
aklımızda kalan yavşak gürültüler haricinde,
kendimize verdiğimiz sözler yalan olmuş...
vefasızların plastikleşen hislerini
içimizde biz taşıdığımız için
nefret duygumuz yalan olmuş...
sonunda,
bu karanlık bize yadigar olmuş...

Hiç yorum yok: