sınav haftası diyalogları...

-türkiyede çok petrol var.
-abi bizim oralarda tarlada kabaklar siyah çıkar niye çünkü petrol var tarlanın altında.
-tamam o zaman gel biz bu işin mafyasını kuralım diyeceğim,ama çıkarttırmıyorlar güzel abicim!

-canım tatlı çekti...
-votka içelim mi?

11.03 yazar odayı terkeder,beş kat aşağıya inip,tekelden iki bira alıp içmek niyetindedir
11.10 yazar biraları içtikten sonra odaya gelir,telefonu çalmaktadır,oda arkadaşı arar
-abi tekele gidiyorsan ben de bir sigara istiyecektim,onun için arıyordum
-gittim geldim zaten.
-bira içmiycek miydin?
-e iki bira,e beş dakika,iki dakika gidiş geliş...
-trakyalının böylesi(dumur)

-diferansiyelden sonra ahmet'in gözyaşlarını görmek hayatımın en acı tecrübesiydi,eminim kimse supernaturalde bile kardeşlerin durumuna bu kadar üzülmemiştir.

-üç kere aradım niye açmıyorsun telefonunu?
-küvete süt dolduruyordum.

-alkol bazlı düşünmek...
-biz değil bizi bu hallere düşürenler utansın...

over and out!

kapılma rüzgarıma sen de aldanırsın...

tork akışı yavaş!
diferansiyel sana diyorum!

metalurjide terimler vol5 karbürizasyon...

üzerimizdeki kabuğu,ölü toprağını,
konu başlığımıza istinaden karbon kaynağını söküp atmak gerek
sıcakkanlı olsakta soğuk işleme tabi tutulduğumuz için hep şu heyhatta
toparlanma ve yeniden kristallenme süreçlerine alışkınız
içimizde hep o dislokasyonlar,ikizlenmeler...
bizim ilacımız belli,reçetesi belli,beş yüz metreden
veya yoldaş ozanın deyimiyle moskovadan trakyalıyız
bu yüzdendir ki
bin miligramlık antibiyotik tabletleriyle tedavi edilemememiz,
soneyi okumasakta
ingiliz atasözlerine ev sahipliğini yapan güzide tepeler
kinayeli yolcu,sayın koç,kıraathane günlükçüsü ve sayın koltan
sensiz olmaz sebahattin abi
ve şimdi soruyorum fatih kısaparmağı anarken
olur mu böyle hasan...

işte öyle birşey vol3...


önce elimizden tuttu sonra bıraktı
adına kader dedik
sevda yanıkları üzerine konuştuk
ortaköye doğru yol aldık durmaksızın
fransız bayrağı dedik
eşitlik,özgürlük,kardeşlik dediler
bizden birşey eklenmezse olmaz dedik
yanına bir kadeh talay doldurduk
birtek boğazdan geçenlerden selam aldık
biz sessiz kaldık
nazizm böyle birşey demekki dedik
ama siz golden shot takılırdınız dediler
artık o kadar bıçkın değiliz dedik
yol çırağana gider görünüyor dediler
eskidendi o dedik
tek biryere çıkar burası dediler
kafam başka yere gitti
işte öyle birşey dedik...