biri bana gül alsın...

iyi ki almışım ikinci paketi,bu gece de uyku yok.niyeti bozup açık bir mekan arasam mı diye düşünmeye başlayıp,kendime verdiğim anlamsız sözlerle savaşmaya başlıyorum...ister gece kuşu de istersen night stalker,demekki adamın adının bahtiyar olması gerekmiyormuş mavi gökyüzünün "ona da" dar edilmesi için dimi?gündüzlerim yalan oldu,artık sadece geceler...şey gibi oldu:hayatım simsiyah,hayallerim bembeyaz.ikisine de nerden bulaştıysam...

ne gurbetmiş be kardeşim.sen de haklısın komutanım.ben böyle düşünürken sebahattin abi aklıma geliyor...şimdi kim bilir o kaç parçaya bölünmüştür.keşke çanakkale on sekiz martta okusaydım,japonca öğrenir,kervan otelde anzaklıları misafir eder,akşamları da mor salkımda,handa ya da lodosta takılır,yata yata bitirirdim üniversiteyi...amaan sende.yine başladım keşkelere.eskidendi o!ona bakarsan şimdi harp akademisinde olmam lazımdı.ah annem yaktın beni...

biraz muhayyer-kürdi,saymadım kaç yıl oldu,sen ellerin olalı...
bilmem yüzün güldü mü ayrıldık ayrılalı
saint valentine's day yaklaşmış...lanet olsun hala plan yapamadım.ne kadar meşgul adamım.iş yerindeki çiğdem hanıma falan bir yemek teklif etsem mi acaba?papermoon falan şöyle oohh.heralde son günlerde gördüğüm tek bayan o olmuştur,gerçi o da çok gözümden düştü be abi,ya eminim ispanyolca dahi bilmiyordur,benim öyle kızla ne işim olur!benden selamlar olsun tüm renkli gözlülere...

çünkü hayat henüz gülmedi yüzüme...

1 yorum:

offffff dedi ki...

hangi zaman dilimine sığmıştı bizim bizden gidişimiz
o zamanlar zman hayli gençti
naftalin kokulu soruları vardı gözlerimin
zaman hayli gençti ve hayli zaman geçti...

başlığı ilk olarak biri bana gül atsın diye okudum niyeyse aklımda bir şarkı canlandı:)