bir karanlık gece daha geçmekte...

enstrümental bir hayat yaşıyorum,
tıpkı telleri üzerinde koşturması gibi
bir kanun sanatçısının ellerini,
yayın kayıp gitmesi kemanın üstünde
gözleri kapalı çalan bir ustanın sayesinde,
ve yayların titreşimini kalbimde hissediyorum,
iğnelerce...
güftesi pek uzun değil hayatımın,
yalnızca adını koyabildim şarkımın,
sonrasında tükenen umutlarımın,
bu karanlık geçen geceyi özendiren
sessizliğim ve,
ilk yaşım kağıdımın üzerine düşen,
çöllerdeki son yeşile ab-ı hayat verircesine...

Hiç yorum yok: