üzerimizdeki kabuğu,ölü toprağını,
konu başlığımıza istinaden karbon kaynağını söküp atmak gerek
sıcakkanlı olsakta soğuk işleme tabi tutulduğumuz için hep şu heyhatta
toparlanma ve yeniden kristallenme süreçlerine alışkınız
içimizde hep o dislokasyonlar,ikizlenmeler...
bizim ilacımız belli,reçetesi belli,beş yüz metreden
veya yoldaş ozanın deyimiyle moskovadan trakyalıyız
bu yüzdendir ki
bin miligramlık antibiyotik tabletleriyle tedavi edilemememiz,
soneyi okumasakta
ingiliz atasözlerine ev sahipliğini yapan güzide tepeler
kinayeli yolcu,sayın koç,kıraathane günlükçüsü ve sayın koltan
sensiz olmaz sebahattin abi
ve şimdi soruyorum fatih kısaparmağı anarken
olur mu böyle hasan...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
metalurjik teimlerle başlayan yazının sonunu fatih kısaparmak'a bağlamak her babayiğit blogçunun işi değildir.
hiçbir saçmalık da, sınav haftası saçmalamasından güzel değildir
bu okul biter birgün,insan hep 17 yaşında kalmaz ümidiyle yaşıyorum,böyük hörmetler ver sevgilerimle sayın koç:)
Yorum Gönder