efenim merhum şair bir şiirinde şöyle diyor; niye diyor... allah rahmet eylesin. cahit sıtkı tarancı merhum akşamcı olduğundan, halen beşiktaşta mevcut bir meyhane var oranın müdavimiymiş. ancak zaman içerisinde alkol oranı artınca ikindi vakti gitmeye başlıyor, bir süre sonra alkol oranı biraz daha artınca bu sefer öğlen vakti gidiyor. öğlen vakti gidince meyhaneci bunu görür, ve der: yahu git arkadaş allaşkına, güneş tepede bu saatte rakı mı olur. git der akşam olsun öyle gel. e tamam cahit gidiyorda adam alışmış abi, eski bi atasözü vardır hocam sen bilirsin; alışmış sırtta gömlek durmaz...
efendim yine bir gün gömlek sırttan düşünce yine aynı meyhaneye yine bir öğlen vakti gidiyor. işte o zaman böyle söylüyor: haydi abbas, vakit tamam. akşam diyordun işte oldu akşam! kur bakalım çilingir soframızı, dinsin artık bu gönül ağrısı. aya haber sal, çıksın bu gece. görünsün şöyle gönlümce. ne serden geçilir ne yardan. korkuyorum gecelerden, bel bağladığım tepelerden gün doğmayabilir diyor. katıp tozu dumana var git, böyle ferman etti cahit. al getir ilk sevgilimi beşiktaştan, yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan...
efendim yine bir gün gömlek sırttan düşünce yine aynı meyhaneye yine bir öğlen vakti gidiyor. işte o zaman böyle söylüyor: haydi abbas, vakit tamam. akşam diyordun işte oldu akşam! kur bakalım çilingir soframızı, dinsin artık bu gönül ağrısı. aya haber sal, çıksın bu gece. görünsün şöyle gönlümce. ne serden geçilir ne yardan. korkuyorum gecelerden, bel bağladığım tepelerden gün doğmayabilir diyor. katıp tozu dumana var git, böyle ferman etti cahit. al getir ilk sevgilimi beşiktaştan, yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan...